İnsanlar ve onların hafife aldığımız dert ve sıkıntıları..
Bilemeyeceğimiz boyutlarda olabilirler.Aynı şekilde bizim
sıkıntılarımızda kimilerine bir tüy gibi hafif görünebilir.Fakat,
bünyeler karakterler mizaclar birbirinden farklıdır.Herkesin bir olayı
karşılama,dayanma güçleri de farklılık gösterir bu halde.
O yüzden ki derdini anlatan bir insana ‘ya boşver takma kafana’ demek biraz ters bir durum gibi geliyor bana.Diyemiyorum artık.
İnsan bu sıkıntının geçici bir hal olduğunu ancak yaşayarak
öğrenebiliyor.Çok sayıda sıkıntılarla boğuştuktan sonra, dert etmemeyi
öğreniyor.
Lakin en güzeli en nihayetinde bunları aşmak için alacağın gücün kime
ait olduğunu, kime güvenerek bunları aşabileceğini ve dert ve
sıkıntılara bakış açını değiştirecek şeyin ne olduğuna karar verme
aşaması da çok önemli.
İnsanın bunları hafifsemesinin tek yolu birşeylere bağlanmak olduğu
geliyor aklına.Sonra faniye bağlanıyor.Biraz hafifsiyor acılar belki.Ama
yeni bir sıkıntı çıkıyor.Fani olan da yamuk yapıyor.Ve büsbütün
kırılıyor ümitleri.
Tek yol -bana kalırsa- baki olan ilahi bir kudrete bağlanmaktan
geçiyor. Asla seni bırakmayacağını bildiğin bir güce inanmak hayır ve
şerrin ondan olduğunu bilmek tüm bunların üstesinden gelmene de çok
büyük yardımcı oluyor ve düştüğün o boşluktan kurtuluyorsun.
Allah, herkese yaralarını imanının gücüyle kapatmayı nasip etsin.